Merkez Bankası Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti: (2)
12 mins read

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti: (2)

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) Toplantı Özeti’nde, “Parasal sıkılaştırma ile birlikte Türk lirası tasarruf araçlarına olan talebin artmasını takiben parasal aktarımın talep üzerindeki bazı yansımaları kademeli olarak ortaya çıkmaktadır.” ifadesine yer verildi.

TCMB Para Politikası Kurulu’nun 26 Ekim’deki toplantısına ilişkin özet yayımlandı.

Parasal sıkılaştırma ile birlikte Türk lirası tasarruf araçlarına olan talebin artmasını takiben parasal aktarımın talep üzerindeki bazı yansımalarının kademeli olarak ortaya çıktığı belirtilen özette, “İç talep göstergeleri, dayanıklı mallar gibi sektörlerde fiyat indirimi gerçekleşmeleri ve planlarının yapılması, siparişler ve bunlara ilişkin beklentiler talepte dengelenmeye yönelik öncü sinyaller vermektedir. Bununla uyumlu bir şekilde ithalat düşüş kaydetmiş ve dış ticaret dengesi nispeten olumlu bir görünüm sergilemiştir.” ifadeleri kullanıldı.

Özette, yakın dönem göstergeleri ve yüksek frekanslı verilerin üçüncü çeyrekte büyüme ivmesinde çeyreklik bazda yavaşlamaya işaret ettiği vurgulandı.

Ağustos ayında perakende satış hacim endeksinin mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış olarak aylık bazda yüzde 4,7 oranında gerilediği belirtilen özette, “Perakende satış hacmi yıllık büyümesi ise 14,4 puan azalışla yüzde 17,2 oranında gerçekleşmiştir. Çeyreklik bazda yükseliş ikinci çeyrekte gerçekleşen yüzde 5,4 oranındaki artışa kıyasla yavaşlayarak yüzde 1,6 oranında gerçekleşmiştir. Kartla yapılan harcamalardaki yükseliş eylül ayında devam etmiştir. Öte yandan, reelleştirilmiş olarak bakıldığında kartla yapılan harcamaların artışı çeyreklik bazda hız kesmiştir.” denildi.

İmalat sanayi firmalarının kayıtlı iç piyasa siparişlerinin ekim ayında yıllık bazda 7,5 puan artarken mevsimsellikten arındırılmış olarak ekim ayı itibarıyla son çeyrekte bir önceki çeyreğe göre düşüş kaydettiği bildirilen özette, ana mal gruplarına göre değerlendirildiğinde söz konusu azalışın dayanıklı mal grubunda daha belirgin olduğunun gözlendiği aktarıldı.

Özette, bu dönemde imalat sanayi firmalarının geleceğe yönelik ihracat ve iç piyasa siparişi beklentilerinin çeyreklik bazda sınırlı arttığı anlatıldı.

Firma görüşmelerinin ise başta dayanıklı mallar olmak üzere, tüketim mallarına olan talebin yavaşlaması nedeniyle sektörel düzeyde ivme kayıplarına işaret ettiği bildirilen özette, şunlara dikkati çekildi:

“Ağustos ayında sanayi üretim endeksi, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış olarak aylık bazda yüzde 0,8 oranında azalırken takvim etkilerinden arındırılmış olarak yıllık bazda yüzde 3,1 oranında artmıştır. Çeyreklik bazda değerlendirildiğinde ise sanayi üretimi, ağustos ayı itibarıyla ikinci çeyrek ortalamasına kıyasla yüzde 0,5 oranında artmıştır. Aylık oynaklığı yüksek sektörler dışlandığında ağustos ayında sanayi üretimi çeyreklik olarak yüzde 0,9 artış oranı ile daha yüksek gerçekleşmiştir. Ekim ayında mevsimsellikten arındırılmış olarak imalat sanayi kapasite kullanım oranı aylık bazda 0,1 puan azalarak yüzde 76,8 seviyesinde yatay seyretmiştir.”

“Yüksek frekanslı veriler iş gücü piyasasında talebin gücünü koruduğuna işaret etmektedir”

Özette, ağustos ayı itibarıyla mevsimsellikten arındırılmış istihdamın 31,7 milyon seviyesinde gerçekleştiği belirtildi. Bu dönemde mevsimsellikten arındırılmış istihdamda çeyreklik bazda yüzde 0,3 oranında artış gerçekleşirken iş gücüne katılım oranının 0,1 puan azalış kaydettiği ifade edilen özette, işsizlik oranının ağustos ayında bir önceki aydaki yüzde 9,4 seviyesine göre 0,2 puan azalarak yüzde 9,2 düzeyinde gerçekleştiği belirtildi.

Yüksek frekanslı verilerin iş gücü piyasasında talebin gücünü koruduğuna işaret ettiği aktarılan özette şu ifadeler yer aldı:

“Ağustos ayında yıllıklandırılmış cari işlemler açığı dış ticaret açığındaki azalışa paralel olarak önceki aydaki seviyesine kıyasla 2,1 milyar dolar düşüşle 57 milyar ABD dolarına gerilemiştir. Bu azalış, birikimli altın dış ticareti açığındaki yükselişe karşın enerji fiyatlarında yıllık bazda devam eden düşüşün etkisiyle enerji dengesinde gerçekleşen iyileşmeden kaynaklanmıştır. Eylül ayına ilişkin geçici dış ticaret verileri mevsimsellikten arındırılmış olarak ihracatın aylık bazda ılımlı bir artış kaydettiğine işaret ederken, ithalat tarafında tüm alt mal grupları bazında azalışlar kaydedildiğini göstermektedir. Ekim ayı için yüksek frekanslı verilerle beraber düşünüldüğünde üç aylık ortalama eğilim ihracatta sınırlı iyileşme, ithalatta ise yatay bir seyrin yanı sıra yıllık bazda gerileme ima etmektedir. Altın ithalatı ise eylül-ekim döneminde düşüş kaydetmekle birlikte halen tarihsel ortalamaların üzerinde seyretmektedir.”

Özette, Ağustos ayı itibarıyla yıllıklandırılmış hizmetler dengesi fazlasının önceki yılın aynı dönemine göre 5,1 milyar dolar artarak 51,2 milyar dolara çıktığı belirtildi.

Güçlü ve yıl geneline yayılmış olarak seyreden turizm gelirlerinin cari dengeye katkı sunmaya devam ettiği aktarılan özette, “Seyahat gelirleri yılın ilk sekiz ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre 4,1 milyar dolar artarak 30,5 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır. Yabancı ziyaretçi sayıları da benzer şekilde yılın ilk sekiz ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 15,7 oranında artarak 32,5 milyon kişi seviyesinde gerçekleşmiştir.” denildi.

Özette, 2022 yılının ikinci yarısından itibaren gerileyen enerji emtia fiyatlarında temmuz ayında başlayan artış eğiliminin eylül ayında da devam ettiği bildirildi.

Son aylarda yataya yakın seyreden enerji dışı emtia fiyatlarının eylül ayında da belirgin bir değişiklik sergilemediği aktarılan özette, ekim ayı ilk üç haftası itibarıyla, enerji grubu dahil olmak üzere, emtia fiyatlarının gerilediğinin izlendiği kaydedildi.

Özette, şunlara vurgu yapıldı:

“Ancak ekim ayının ilk haftasına kadar azalan Brent ham petrol fiyatları jeopolitik sorunlarla yeniden yükselmeye başlayarak yüksek oynaklık sergilemektedir. Söz konusu küresel gelişmelerin yanı sıra ekim ayı başında sanayi elektrik ve doğal gaz tarifeleri ile elektrik üreticileri doğal gaz tarifeleri yüzde 20 oranlarında yükseltilmiştir. Böylelikle, üretici fiyatları üzerinde döviz kuru ve işgücü maliyetindeki artışların gecikmeli etkileri zayıflarken enerji maliyetleri artış kaydetmiştir. Son dönemde, jeopolitik gelişmeler kaynaklı olarak küresel enerji fiyatlarına ilişkin risklerin arttığı gözlenmektedir.”

Yurt içi üretici fiyatlarının eylül ayında yüzde 3,40 yükselirken yıllık enflasyonun 1,97 puan düşüşle 47,4 olduğu bildirilen özette, ana sanayi gruplarına göre incelendiğinde, enerji grubunun küresel enerji emtia fiyatlarını takiben yüzde 6,12 oranındaki yüksek aylık fiyat artışı ile öne çıktığı vurgulandı.

Özette, yıllık enflasyonun, enerji grubunda baz etkisiyle gerilerken, diğer ana gruplarda daha sınırlı değişim sergilediği anlatıldı.

Küresel Arz Zincirinin Baskı Endeksi’nin eylül ayında ılımlı seyrini koruduğu kaydedilen özette, Eylül PPK kararının ardından yataya yakın bir seyir izleyen döviz kurlarının ekim ayında ılımlı bir artış kaydettiği aktarıldı.

Özette, “2023 yılı temmuz ayında asgari ücrette yapılan güncellemeye memur ve kamu işçi ücretlerindeki düzenlemelerin eşlik etmesinin ve ücretlerdeki artışın genele yayılmasının yılın üçüncü çeyreğinde, özellikle maliyet kanalıyla, enflasyon üzerinde belirgin etkileri olmuştur.” ifadelerine yer verildi.

Hizmet sektöründe temmuz ayından itibaren güçlü fiyat artışlarının kaydedildiği aktarılan özette, şu ifadeler yer aldı:

“Yüksek atalet sergileyen hizmet sektöründe aylık artışlar 2022’ye kıyasla yüksek seyretmektedir. Temel mal ve hizmet gruplarını içeren C endeksinde yıllık enflasyon yaklaşık yüzde 69 seviyesindeyken hizmet sektöründe yıllık enflasyonun yüzde 86 civarında olduğu gözlenmektedir. Hizmet sektörüne ait yayılım endeksi de tarihsel ortalamasının yaklaşık yüzde 33’ü kadar üzerinde seyrederek artışların sektör geneline yayılmaya devam ettiğini göstermektedir.”

Özette, eylül ayında hizmet grubu fiyatları üzerinde okulların açılmasına bağlı olarak belirgin dönemsel etkilerin izlendiği vurgulandı.

Üniversite harcı, yurt ücreti, okul servis ücreti gibi hizmet kalemlerinde fiyatların yılın belli bir döneminde belirlenmesi sonucu yüksek fiyat artışlarının gerçekleştiği belirtilen özette, eylül ayı gerçekleşmelerinin sektörün şokların etkilerini zamana yayma özelliğine örnek teşkil ettiği aktarıldı.

Özette, akaryakıt fiyatlarının başta ulaştırma hizmetleri olmak üzere tüketici fiyatları üzerinde gerek üretim girdisi gerekse taşımacılık maliyetleri kanalıyla önemli bir etki oluşturma potansiyeline sahip olduğu vurgulandı.

Nitekim, akaryakıt fiyatlarında yakın dönemde döviz kuru, ham petrol fiyatları ve vergi artışı kaynaklı olarak kaydedilen belirgin artışların ulaştırma hizmetleri fiyatlarına hızlı şekilde yansıdığı aktarılan özette, şu ifadeler kullanıldı:

“Ulaştırma hizmetleri eylül ayında okul servisi kaleminin öncülüğünde güçlü fiyat artışı kaydetmiştir. Uluslararası ham petrol fiyatlarındaki istikrarsız görünüm ulaştırma hizmetleri fiyatları üzerinde önümüzdeki dönem için risk unsuru olmaya devam etmektedir. Yükselmeye devam eden konut fiyatları, geçmiş enflasyona endeksleme davranışı ve gayrimenkul piyasasındaki arz-talep uyumsuzlukları, kira artışlarının yüksek seyretmesine neden olarak tüketici enflasyonunu olumsuz yönde etkilemektedir.

Diğer taraftan, online platformlardan takip edilen veriler büyük şehirlerde kiraların son dönemde yavaşlama eğilimi gösterdiğine işaret etmektedir. Gıda, ücret ve turizm kaynaklı gelişmelerden önemli ölçüde etkilenen lokanta ve otel alt grubunda aylık fiyat artışları süreklilik gösteren bir görünüm arz etmektedir.

Asgari ücretin gecikmeli etkilerindeki zayıflama devam ederken lokanta ve otel alt grubu fiyat görünümünde gıda fiyatlarının göreli önemi artmaktadır. Kira, eğitim, sağlık, eğlence-kültür başta olmak üzere belirli hizmet kalemleri geçmiş tüketici enflasyonuna dönük fiyat belirleme davranışı sergileyerek, enflasyonist etkilerin uzun bir zamana yayılmasına neden olmaktadır. Tüketici enflasyonunda yakın dönemde beklenen görünümle birlikte, geçmiş enflasyona endeksleme eğilimi belirgin olan kalemlerde enflasyonun bir süre daha yüksek seyretme riski bulunmaktadır.”

(Sürecek)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir